In life, unlike chess, the game continues after checkmate.

(Hayatta, satrancın aksine, oyun şah-mattan sonra da devam eder.)

27 Temmuz 2016 Çarşamba

Tehlikeli Sularda Yürümek

 Modern hayat trafiğinde pek çok konuda sınanıyoruz; fakat benim en büyük sınavım yolda yürümeye çalışmak...

     En zorlu olanı da yolun ortasında ayaküstü konuşanlar.....Gördüğüm an içimden kafalarını birbirine tokuşturup kıvılcım çıkartmak istiyorum ya da bir testereyle ikisini de ortadan bölmek istiyorum. Bir de geneli erkek olmakla beraber insanların göğüs hizasına bakıp yürüyenleri mevcut...Kadınlarda en fazla gözlemlediğim tavır ise sırayla; önce yüze, sonra ayakkabıya, beğendiyse tekrar yüze bakmak...O üç saniyelik kısa bir sürede insan kendini sorgulama ve karşısındakini sorgulama arasında gereksiz bir beyin egzersizi yapıyor....Bir de şu yol verme meselelerinde karşıdan gelenle girdiğimiz komik bir çelişki var ki, zihninde konuşmalar şeklinde "sen geç, yok sen geç, ben geçiyorum, ben de geçiyorum, tamam sen geç, geçtim" durumunu kendi içimde toparlayamayıp yol boyu afallıyorum.
 
   Tabii yanından geçerken elini, kolunu, çantasını küt diye geçirip bir özür dilemeyen hödükler de var, gerinip gerinip bir tane de ben geçirsem, yere yatırıp, bir yandan ayağımla ağzını ezsem, zorla da özür diletmeye çalışsam sinirim belki geçer

     Benim şehir hayatında en büyük dramım yolda yürümek kadar basit bir mesele

    Bunun dersi olsa yolda yürümekten daha doğrusu yürüyememekten dolayı sınıfta kalacak bir sürü insan var fikrimce.

    Her neyse, simdi sabah sabah neden  dellendim de size anlattım bunları bilmiyorum..
     Ama...

    Görmezden gelmeyin insanları koruyun kendinizden  lütfen....haa diyorsanız ben küfür duyim, recep ivedik tarzı eğlenim az da çarpıcı olsun tam size göre bu davranış
4. CTRL+F yardımıyla

1 yorum:

  1. Yorum kısmını açmışsınız. çok iyi yapmışsınız. Yazınızda eğlenceli olmuş. ;)

    YanıtlaSil