In life, unlike chess, the game continues after checkmate.

(Hayatta, satrancın aksine, oyun şah-mattan sonra da devam eder.)

11 Temmuz 2016 Pazartesi

Hoşça Kandım.

 Hoşça Kandım

      Çok yazdım. Gidişinden sonra çok fazla yazı yazdım. O cümleyi aldım oraya koydum, öteki cümlenin yerini başkasıyla değiştirdim. Duygularım sana hep aynı ama. Sürekli sabit. Alıp değiştirme şansım olmuyor...İnsanlara umut verip bağlayıp sonra çekip gidiyorsunuz ortadan. Güven veriyorsunuz. İnsanın hayatta en çok korktuğu şeyin güvenmek olduğunu bildiğiniz halde güven verip yarı yolda sırt çevirip uzaklaşıyorsunuz.O insanın canını nasıl yakıyor bilmiyorsunuz.Çünkü yaşamadınız. Bir insanın çektiği acıyı anlayabilmek, hissedebilmek için o acıyı tatmanız gerekir.Babasız büyüyen bir kadını, babasız büyüyen bir adam anlar. Çok sevip umutlarıyla ortada bırakan adamı ise hayalleriyle oynanmış kadın anlayabilir yalnızca. 
 ’’ Seni o kadar çok seviyorum ki. İyi ki hayatımdasın. Karşıma nereden çıktın bilmiyorum ama iyi ki çıktın .    Sensiz asla yapacağımı düşünmüyorum .“
 Bir süre sonra :

 ” Ben yapamıyorum, yürütemiyoruz.Benden daha iyilerine layıksın belki de. Belki seni haketmiyorum. Seni üzmek istemiyorum . Kendine iyi bak, hoşça kal .
 Hoşça kal ?  Pardon ?
      Kim yarım bırakıldığı için hoşça kalır..? Kim herkes hayatına kaldığı yerden keyifle devam edebilir..? Hoşça kalınmaz emin ol.  Eksik kalır,  yarım kalır,  pişman kalır.. 
      Olur da bu yazdıklarımı okursan..Okuma. Satırlarımdan uzak dur. Sen bu satırların zerre kadarını haketmiyorsun
4. CTRL+F yardımıyla

4 yorum:

  1. Dokunmasın satırlarına. Onun enkazı olmasına rağmen..

    YanıtlaSil
  2. Evet nasıl anlayabilir ki yarası olmayan biri bizi ? Yahut hiç şiire dokunmamış biri okumasın yazdıklarımızı. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil