In life, unlike chess, the game continues after checkmate.

(Hayatta, satrancın aksine, oyun şah-mattan sonra da devam eder.)

3 Mart 2016 Perşembe

Nefesimi tutalı çok oldu hıçkırığım geçsin diye


Nefes alıyorsam yaşıyorum demektir nefesimi tutalı çok oldu hıçkırığım geçsin diye tuttum onu... hala salmadım içimdeki nefesimi...

Gözlerim renkten düştü, nevrim döndü belki de, belki de hiç doğru olmadı hep dönüktü.... 

Böyle karamsar yazılar yazmak insanın hoşuna gidiyor mazoşist ruhunu ortaya koyuyor işte ben buyum alın bakın karanlıktayım demek gibi bir şey bu........ 

Yanı başımda duran yarısı ısırılmış kırmızı elma artık kırmızı değil epeydir orda ısırılmış tarafı turuncuya dönmüş azıcık.   
      
Okula başladım fotoğrafım duruyor duvarda neler olacağını bilmeden gülümsediğim o fotoğraf.

Sağ el parmağımdaki yüzük bakıyorum. sürekli neden yazıyorum ki size ne ki ?.


Birilerinin dikkatini çekmek için mi bu yazılar..? yazdığım benler  bizler sizler... dudağımın tam yanındaki sivilceyi koparma çabalarım sıkıntıdan sanırım.

İnsanlar tuhaf yaratıklar....yaratıkların bir benliği yok mudur..? neden yaratık deriz hoşlanmadığımız varlıklara,,,,insan olma çabaları insan taklidi yapmaya çalışmaları, zeminden izliyorum onları kaldırımdaki diğer insanlardan olmayanlar için
     
Üşüdüm sanki soğuk hava boğazımda duran öksürük tükürmem gerek belkide içim çıkana kadar tükürmek

Anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki haykırdığım sesimi duyan varmı dediğim tepki gösterdiğim olgular, olgu oluşturduğum tepkiler

Göz kapaklarım kirpiklerime yapıştı sabah hafifçe çektiğim göz kalemi neden oldu buna biliyorum yıkasan da geçmiyor işte 

Ayaklarım üşüyor terliklerimi çıkarttım perdemi bile hiç açmadım bugün bakmadım karşı binadaki çamaşır asan küçük kıza

Ne çok yükü var onun öyle dediğim çocuk kadına.dudaklarım çatlıyor bu sıralar soyuluyor kanıyor kanımın tadını çok alır oldum

Yeşil duvar kağıtlı bir odada oturuyorum ve içimden geçenleri yazıyorum. aslında çıksınlar diye kendimi zorluyor muyum..?
  

Saçlarımı sardırdığım annem onları açılmasını bekleyen ben. lâk lak ediyorum yine. içimden çıkan şeylerin birden bütünleşip bana düşman olmaları yok mu çileden çıkıyorum....her şey basit geliyor artık bana, nefes almanın bile klişeleştiği ülkemizde.

Her şeyin insandaki yerini aman of bu da ya seklinde batırdığı ve gına getiren durumlardır bu durumlar.


Bu durumlar diyorum çünkü yazdığım yazı bile bana bunları hissettiriyor......bilmiyorum hiçbir şey bilmiyorum.

Bildiklerimin bana bile yetmediğini düşünürken yazılarımı paylaşmak yani bildiklerimi paylaşmak doğru mudur.......?

       
Sanırım iyi bir şey bu...niçin yazıyorum ki neden....niçin asi bir varlık gibi görünürken noktalama işaretlerine ve harflere bu kadar çok özen gösteriyorum.....?
      
Bir şey daha ben bunu da bilmiyorum.......
Onu bunu bırak da yarım saattir parmak uçlarımdan, harflere basan duygular, ortaya çıkan bu yazı...
4. CTRL+F yardımıyla

1 yorum:

  1. Yazmak, bazen amaçsızca bazen özenerek bazen şuursuzca... Her ne şekilde olursa olsun rahatlatır :')
    Sevgi ve sadelikle ^.^

    YanıtlaSil