In life, unlike chess, the game continues after checkmate.

(Hayatta, satrancın aksine, oyun şah-mattan sonra da devam eder.)

21 Aralık 2016 Çarşamba

Ve Hayat Şaşırtmaya Bayılırdı.........


Sezgileri tarafından neredeyse hiç yanıltılmamış birisi olarak söyleyebilirim ki ne vakit dünyanın aslında o kadarda kötü bir yer olmadığından yaşamın şahaneliğinden güzelliğinden vesaire bahsedecek olsam, içimde bir miktar "insanları kandırıyorum" duygusu belirir.

Hayatımın akışını değiştirdiğim gün insanın en mutlu anlarından biri olan doğum günümdü....
Artık bir Beyin Tümörüm vardi belkide aldığım en büyük armağanımdı......

O gün :;
Ne için yaşıyorum dedim amacım ne varmak istediğim şey ne...? Niye hergün aynı saatte uyanıp aynı yolları gidip, çalışıyor, yemek yiyor ve uyuyorum. Niye para kazanıyorum, eskiyeceğini ya da biteceğini bildiğim şeyleri neden alıyorum.....almak, sahip olmak niye artık beni mutlu etmiyor, neden sevinemiyorum, şaşırmıyorum, artık üzülmüyorum bile.

Ve anladım kii :;
Hayat hep bir daha bunu yapmayacam'larla geçecek.

Bir daha ki seferler hep aynı şeyleri yapacaksın. hep kaybedeceksin zamanı.

Hep geleceğini yazmaya çalışacaksın. hep kaygılanacaksın. ve tasarladığın gibi olmayacak işte.

Gerçekler hep az kalacak. geçmişlerde kaybolacaksın bu sefer. hep kaybedeceksin işte zamanı. büyüteceksin gözünde. bazen hayatı, bazen kendini. sonu hep küçüklüğüyle yüzleşilmiş bi yaşantı, küçüklüğüyle yüzleşmiş bir sen...

Anı yaşamak kaygısıyla maymun olacaksın bu sefer. kaygılanacaksın oldu mu diye. düşüneceksin hep, insansın hep kaybedeceksin işte zamanı.

Ölümü düşündükçe büyüyecek boşluğun, deliye döneceksin. adapte olanlara öfkeleneceksin. onları küçük göreceksin. onları küçük gördüğünü mütevazi bir dille anlatmanın yollarını arayacaksın. anlamayacaklar. bağırman gerekecek. anlamayacaklar. uğraşmayı bırakacaksın. eğlenmene bakacaksın. ama tatmin olmayacaksın.

Tanrı diyecekler sana, çizilmiş bir yaşam. olmaz diyeceksin. özgür ruhlusun ya hani. ama bilemeyeceksin işte elindekiyle ne yapacağını. maymun olacaksın. sakinleşmeye çalıştığın saniyeler davrandığın saniyelerin yarısından fazla olacak. fazla olacak kontrolün. ancak içinden geldiği gibi davransaydın kaç vitrin inmişti aşağı, kaç beyin dökülmüştü yere... sakin olacaksın. yoksa yalnız kalırdın...

Oysa kalmadın mı yine de....? her seferinde. ama dert edeceksin işte, insansın. hep kaybedeceksin zamanı.,

Kaybetmesem ne olurdu derken, yine kaybedeceksin. şaşkına döneceksin, maymuna döneceksin.

Tarihler sayacaklar. milletler övecekler. oradan değilsin, bileceksin. bir etiyopyalıyla aynısın, bileceksin. ait olamayacaksın işte bir yere. hep ayrıksı, hep öfkeli, sebepsiz, saçmasapan öfkelere...

Onlar hep anlayacaklar seni, sen hep yanlış anlaşıldığını düşüneceksin. hep eksik anlaşıldığını. daha fazla çaba sarf edeceksin. daha çok öfkeleneceksin. daha da tuhaflaşacak işler. oysa onlar hiçbir zaman anlamayacaklar ki seni...?

Sen kendini tamamıyla öğrenebildin mi....? ama kaygılanacaksın işte. hep kaybedeceksin zamanı. onlar hep yanlış anlayacak. ama onların hep "onlar" olduklarını görmeyeceksin. "onlar" işte...

Umursamamaya çalışacaksın. maymuna döneceksin.

Düşünmemeye çalışacaksın. maymuna döneceksin.....Ama vazgeçmeyeceksin. inatçısın ya hani, güçlüsün ya... zayıflığını gördükçe güçleneceksin...

Lafları uzatmak isteyeceksin ama sıkmamaya gayret edeceksin....Hep gayret edeceksin. kimse senin yerine yaşamayacak çünkü hayatını..
4. CTRL+F yardımıyla

1 yorum: